top of page
  • Yazarın fotoğrafıPOZİTİF İZ

Ağlanmak Sızlanmak Yerine Durumu Nasıl Düzeltebileceğinize Odaklanın

Merhabalar ben Gökhan.

Şuan 26 yaşındayım ve benim hikayem başlayalı 1.5 yıl oldu.

Ben aslen Ege’liyim ve hem maddi hem ailevi sebeplerden dolayı ailemden uzaklaşıp bir şehre yerleştim. Her şey çok güzel gidiyordu. Benimdi o zamanlar benim için. Düzenimi kurmuş hayatımı yoluna koymuştum.


Ama kısa bir sure sonra geçmeyen şiddetli karın ağrıları, düşmeyen ateş, halsizlik hatta halsizlik kaynaklı bayılmalarım olmaya başlamıştı. Bu belirtiler yaşadığım şehirdeki sağlık sisteminin yetersiz olmasından 3-4 ay gibi bir süre sürekli Covid-19 belirtileri olduğunu söylemeleri ve sürekli test alıp negatif çıkan sonuca göre üşütmeye bağlı enfeksiyon teşhisi ve antibiyotik tedavisi uygulama gibi bir kısır döngüye girmişti.


Bu şekilde yaklaşık 4 ay doktor doktor gezdirildim. Yapılan hiç bir testte anormal bir durum bulamamışlardı. Bir gün, bir arkadaşıma durumu anlattığımda Eliza testi vermemi önerdi. Böylece aile hekimime başvurdum. Hekim testi giriş yaparken hepatitleri ekledi teste, sonra bana dedi ki “burada HIV diye bir şey var, bunu da alalım, bakılsın” dedi. “O nedir?” diye sorduğumda bilmiyorum ama ona da bakılsın cevabını aldım.


Sabah testler alındı. Öğlen 13.00-14.00 gibi testler çıktı. Hepatitler negatifti ama alınan test sonuçlarında HIV diye bir sonuç yoktu. Merak edip doktoruma başvurdum. Tekrar hastane laboratuvarının numarasını verdi ve ‘buraya bir sor, neden çıkmamış?’ dedi. Hastaneyi aradım, hemşire ‘biraz bekle’ dedi, telefonu açık bıraktı ve laboratuvarda yüksek bir sesle bağırdı ‘Gökhan'ın HIV pozitif mi çıktı?’ dedi! Yanındaki kişi ‘evet doğrulamaya gönderdik, doktoruna bilgi gelir’ dedi. Tekrar telefonu alıp ‘sonuçlarınla ilgili aile hekimine görüşmen gerekiyor biz bilgi vereceğiz’ dedi. Sonra aile hekimi bekleyelim dedi ama benim içim içimi yiyor o arada, korkuyorum da. Bilmediğim bir şey başıma gelmişti. Başladım internette araştırmaya. Araştırdıkça korkum artmaya başlamıştı. Okuduğum safsatalara göre sonucu AIDS olan bir virüs pozitif çıkmıştı. Yazılanlara göre buna bağlı ağrılı ve acılı bir ölüm beni bekliyormuş.


Tekrar yaşadığım şehrin Hastanesi'ne gidip nöroloji uzmanına durumu anlattım. Testin tekrarlanmasını bunun olamayacağını, imkansız olduğunu söyledim. Sağ olsun kırmadı tekrar istedi testi. Laboratuvara çıktım vermek için ancak laborant aynı gün içinde aynı ikisinin iki testiyle uğraşmayacağını testi almayacağını söyledi. Ben ısrar edince "Sen buraya gelmeden önce nerde ne halt yediğini kendine sordun mu da buraya geldin?" sorusunu sordu. İlk dakikadan başlamıştı ayrımcılık savaşım, ilk dakikadan yemiştim damgayı.


Sonra beni yönlendiren arkadaşıma söylediğimde de aynı cevabı aldım AIDS olacakmışım, tedavim bitene kadar kimseyle görüşmemem dışarı çıkmamam ve markete bile eldiven ve maskeyle gitmem gerekiyormuş. Kısacası bir yığın safsata yine.


Bunca yanlış bilginin ardından aklım tamamen durmuştu. Bildiğim tek bir şey vardı, denilenlere göre anneme bile sarılmamam gerektiği, sarılırsam ona da bulaşacağı yalanıydı. Korktum tamamen ve hayatın kâbus olacağını düşünmeye başladım. Serdim seccademi dua etmeye başladım. Sonra elimde bir bıçak aldım ve bileğime dayadım. Hayatımı düşünüyordum. Buradan sonrasının olmayacağını düşünüyordum ve bileğime çizik attım.


O anda telefon çaldı, irkildim. Kendime geldim bir anda. Arayan kendi annem kadar sevdiğim teyzemdi. Berat kandili gecesiydi, akşama mevlit programı yaptıklarını, sofrada beni de görmek istediklerini söylediler. Kabul edip telefonu kapattım. Bıçağı mutfağa geri attım.


Aldım telefonumu ve yeniden başladım araştırmaya. Önce başka bir derneğe ulaştım. Duyduklarım ve okuduklarımın tamamen yalan olduğunu, sadece günde tek doz hapla herkes gibi, hatta daha kaliteli bir yaşamım olabileceğini, sandığım gibi bir durumun söz konusu olmadığını uzun uzun anlattı. Beni sakinleştirdi. Yani en azından artık hayatımı sonlandırmak istemiyordum. Ama yine de kötü durumdaydım, yeniden internette bakınırken Pozitif-iz Derneğine, Bora beye ulaştım. Hayatımın mimarı koca yürekli o abiyle uzun bir sohbet olmuştu. Tek olmadığımı günümüzde benim durumumu yaşayan binlerce kişi olduğunu ve tedavisine özen gösterdiği takdirde bu duruma bağlı ölmeyeceğimi uzun uzun anlatmıştı.


Tabi benim sorunlarım sadece bu durumumla ilgili değildi, geçmişten getirdiğim ailevi problemlerimden kaynaklı, psikolojik sorunlarım da çok fazlaydı. Bora bey sağlık durumumu doktorumun, psikolojik durumumu da kendisinin düzeltebileceğini söyledi ve beni Psikolog Ecem Kesgin'e yönlendirdi. Hemen seanslara başladık. 1-2 seans derken ben kendimdeki iyileşmeleri fark etmeye başlamıştım.


Artık çok iyiydim. İlk RNA sonuçlarım olağanüstü yüksek seviyede çıkmıştı, ancak durumun kötü olmadığını zamanla iyi olacağım söylenmişti ve 3 ay gibi kısacık bir sürede RNA negatife dönmüştü. Artık hem fiziksel sağlığım hem psikolojik sağlığım iyileşmişti. Şuan B=B seviyesindeyim. Sağlık durumum gayet iyi. Tanı almadan önceki psikolojik ve sosyal halimi hatırlıyorum ve tabiri ne kadar doğru olur bilemem ama iyi ki bu duruma gelmişim diye düşünüyorum. Yoksa Bora beyi hiç tanımayacaktım. Ecem hanım benim elimden hiç tutamayacaktı. Ben o eski güçsüz halimle yaptığım hatalara ekleme yaparak hayat mücadelede devam edecektim.


Siz siz olun başımıza bir durum geldiğinde ağlanmak sızlanmak yerine durumu nasıl düzeltebileceğinize odaklanın. Başınıza gelen kötü durumu asla ama asla sadece kötü yanını düşünerek kendinizi çıkmaza sokmayın.....


Sağlıkla…


Gökhan


Temmuz 2023

12.446 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
hiv tdvisinde yeni dönem
bottom of page