Bilinmesi Gereken 10 Şey
Güncelleme tarihi: 27 Kas 2019
1.
HIV, insan bağışıklık yetmezliği virüsüdür. Bağışıklık sitemini koruyan hücreleri enfekte eder. Tedavi alınmadığı durumda, yıllar içinde bu hücreler vücudu savunamaz hale gelir. Vücudun savunma gücünü kaybettiği evreye AIDS denir. HIV ve AIDS birbirinden farklıdır. AIDS adında bir hastalık yoktur. Bu evrede bağışıklık sistemi savunmasız olduğu için birden çok fırsatçı hastalık ya da kanser ortaya çıkabilmektedir. Doğru zamanda tedaviye başlayan HIV pozitifler bu evreye gelmezler, geç tedaviye başlayan kişilerin de tekrar HIV pozitif statüsüne dönme şansı vardır. HIV pozitifler yaşam boyu, günde bir ya da birkaç ilaç alarak ve yılda 2-4 kez sağlık kontrolleri yaptırarak herkes kadar sağlıklı ve uzun bir yaşam sürdürebilir.
2.
HIV, sadece 3 temel yolla bulaşabilir;
● Korunmasız vajinal, anal ve oral ilişkiyle, ● Kan ya da organ nakliyle ya da HIV içeren iğne/şırınga ya da diğer kesici aletlerle, ● Anneden bebeğe gebelikte, doğal doğumda ya da emzirme yoluyla.
Kondom kullanmak, HIV geçişini önlemede en etkili yoldur. HIV, hava ile temas ettikten kısa bir süre sonra bulaştırıcı özelliğini kaybeder. Sağlam deriden HIV geçmez. Anneden bebeğe HIV bulaşması tedaviler sayesinde %0,5 ihtimaldir. Yapılan kapsamlı çalışmalara göre HIV pozitif kişi tedavi altında ve kişinin viral yükü saptanamayacak durumdaysa kondomsuz ilişkide dahi partnerine HIV bulaştırması söz konusu değildir. (Belirlenemeyen=Bulaşmayan)
3.
HIV, sosyal ilişkilerle bulaşmaz. Aynı kaptan yemek, içmek, aynı tuvaleti kullanmak, öpüşmek, sarılmak, tokalaşmak, aynı havuzu kullanmak ve sivrisinek ısırmasıyla HIV bulaşmaz. Ter, tükürük, gözyaşı ve idrar ile HIV bulaşması söz konusu değildir.
4.
Cinsel ilişkilerde, HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın yolu kondom kullanmaktır. HIV enfeksiyonunda erken tanı, kişinin sağlık halini sürdürebilmesi için önemlidir. Bu sebeple, HIV şüphesi olan kişilerin en kısa ve doğru zamanda test yaptırarak durumlarını öğrenmeleri onlar için en iyi adımdır.
5.
HIV; yaş, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımı yapmaz, herkese bulaşabilir. Dünyada HIV ile yaşayan kişilerin %48'i kadınlar ve %6’sı çocuklardan oluşmaktadır.
6. Dünyada yaklaşık 36,9 milyon kişi HIV ile yaşamakta ve her yıl yaklaşık 2 milyon kişi HIV ile enfekte olmaktadır. Dünya genelinde HIV ile yaşayan kişilerin yaklaşık yarısının tedaviye erişimi bulunmamakta, bu nedenle her yıl 1 milyon kişi AIDS’e bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Türkiye’de tedaviye erişim sosyal güvenlik kapsamında ücretsizdir.
7.
Türkiye’de 1985’den bu yana HIV tanısı almış kişi sayısı yaklaşık 18 bindir. Türkiye’de HIV görülme sıklığı, genel popülasyon açısından düşük olmasına karşın yeni tanı almış kişiler son 10 yılda 10 kat artmıştır ve bu oranla dünyada en hızlı artışın olduğu ülke konumundadır. Türkiye'de HIV pozitif olup durumunu bilmeyen kişi sayısının en az 20.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir.
8.
Birleşmiş Milletler'in raporlarına göre HIV pozitifler toplumda en fazla ayrımcılığa uğrayan gruplardan biridir. HIV pozitif bireyler hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Toplumdaki ön yargıları azaltmak için bulaşma/bulaşmama yollarının anlatılması ve tedaviye ilişkin güncel bilgilerin yayılması için daha fazla çaba gerekmektedir.
9.
HIV pozitiflerin eğitimleri, çalışmaları, evlenme ve çocuk sahibi olmaları onların yasal haklarıdır.
10.
Bilgisizliğin, korkuya ve ön yargıya dönüşmesine izin vermeyin. Lütfen, HIV ve AIDS hakkında bilgilenin ve bilgilerinizi diğer insanlarla paylaşın.
Comments